Son Xəbər:
Tarix: 20-12-2022, 11:30
Sevgili okurlarım;
Bir ülke yok edilmek isteniliyorsa; O ülkeyi işgal etmek ve silahlarla saldırmak gerekmiyor, Bu durum o ülkenin milli duygularını kabartır. Halkı savunma cephesine çeker ve sonunda o halk güçlü çıkar. Emperyalizmin gereksinimi olarak, yok edilmek istenen ülkenin, ekonomisini daraltarak, dili ve kültürünü erozyona uğratarak, milli değerlerini ve medeni irsini asimile ederek, yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirmek, o ülkenin ve halkının sonunu hazırlar.
Bu gün Güney Kafkasya da oynanan satranç oyununun sahnesine Azerbaycan yerleştirilmiştir. Senaryo da Ermenistan piyon görevinde, “PKK–PYD-PJK” At ve Fil rollerinde. Fransa ve Lübnan Kale rollerinde, İran ve ABD vezir rollerini yüklenirken, Rusya Şah konumunu hale korumaktadır.
Ermenistan tarafından işgal edilen Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ toprakları otuz yıl sonra Azerbaycan’ın kendi göbeğini kendisini kesmesiyle yeni bir Azerbaycan doğmuş oldu. Ana vatanına kavuşan Dağlık Karabağ halen sancılar çekmektedir. Azerbaycan sahada ve masada elde ettiği askeri ve siyasi kazanımlarla, Ermenistan’ı kesin yenilgiye uğratan taraf oldu. Ermenistan bu vahim Yenilgisinin sonucunda, Paşinyan’ın Muhteşem Cilveli Kıvırmasyon hareketlerine, satranç ustaları yeni zeminler hazırlama gayretinde oldukları görülmektedir. Başta ABD, Fransa, Lübnan, Rusya ve İran’ın yarattığı algı ve propaganda faaliyetleri otuz yıllık Karabağ işgal ve Azerbaycan üzerinde bunca yaşanan soykırım ve mezalim vahşetini örtmeye yetmedi bu kez gerçekleri örtbas etmeyle birlikte, işgalden kurtarılmış bölgelerde, Rusya sözüm ona barış gücü olarak, Laçin ve Hankentin de bulunan yer altı kaynaklarının düzensiz, sesiz ve sinsice çalınarak taşınmasına göz yummakla kalmayarak müştereken organize etmelerinin bariz konumu karşısında Azerbaycan’da STK (sivil toplum kuruluşları) Şehit aileleri ve Gazilerle birlikte Gençler bu durumlara engel olmak üzere Laçin koridorunda Medeni irsin yok edilmesine ve Yer altı kaynaklarının çalınarak taşınmasına dur demeye başladılar.
Ermenistan nemi yapıyor? İşgalci ve terörcü anlayışını halen terk etmeyerek, işgal altında tutuğu 30 yıllık zamanda, bölgeye has, doğadaki bitkilerden başlayarak, doğada yaşayan hayvanların kıyımsal yok edilmesi, akarsu, çay ve derelerin yön değiştirilerek kaynaklarının kurutulmasına, yataklarının yok oluşuna sebep olmuştur ve halen de olmaktadır.
Özellikle Kars çayının, Bingöl’den çıkan Aras Nehrinin Tuzluca dolaylarında birleşmesinden sonra, Ermenistan sınırlarındaki akışı üzerinde Ekolojik terör yaratarak kentsel kimyasal atıklarını ve Metsamor nükleer santrali, 1960’lı yıllara oluşumu ile dünyanın en riskli nükleer santrallerinden sayılmasına rağmen, 2026’ya kadar faaliyette olacağı bilinmektedir. Bu tesis ve açık demir ve bakır maden ocaklarının atıklarının Aras nehrine karışması ile kirletmesi su ürünlerine ve tarım arazilerine büyük zararlar vermektedir. Bu durumdan Aras ve Kars çayının ortak akımının geçtiği Türkiye sınırlarındaki Tuzluca Iğdır Aralık bölgelerinin verimli topraklarının olumsuz etkilenmesi gibi Azerbaycan toprakları da Hazar denizine kadar etkilenmektedir. Bu durum Ermenistan’ın Doğayı ve Ekolojik yaşamı açıkça tehdit ettiğinin göstergesidir.
Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya ile 10 Kasım 2020 tarihinde taraflarca imzalanmış antlaşmayı Ermenistan’ın uymadığı görülmektedir. “AİHM, Azerbaycan hükümetini, 9 Kasım 2020 tarihli üçlü açıklamaya uygun olarak lobi genelinde hareket özgürlüğü ve güvenliği sağlamaya çağırıyor. Bu tür hareket özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalar yerel toplum için ciddi endişelere ve insani kaygılara neden olmaktadır. Diğer endişeler, ilgili taraflarla diyalog ve istişare yoluyla ele alınabilir ve ele alınmalı” diyor.
AHİM-NATO-ABD- FRANSA ve İRAN’a sormak gerekir. 30 Yıl işgalde kalan Azerbaycan toprakları için ne yaptınız da, şimdi feryat ediyor Laçin ve Hankenti’nin Ekolojik ve doğa katliamına karşı çıkan STK( Sivil Toplum Kuruluşları’nın) onursal mücadelelerine yüksek sesle karşı çıkıyorsunuz.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan tarafının açıklamasını “kuvvetle” reddetti ve Ermenistan’ın ulaşım iletişim yollarının açılmasını engellediğini açıkladı. “Laçın Yolu’nun kapatılması ve bölgede yaşayan Ermenilerin insani kriz tehdidi iddiası söz konusu olduğunda, Laçın yolunun Azerbaycanlı protestocular tarafından değil, geçici olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nde bulunan Rusya Federasyonu’nun barışçıl bir birliği tarafından kapatıldığını belirtelim” diyor. “ Azerbaycan tarafı olarak, topraklarımızda yaşayan tüm Ermeni sakinlerinin insani ihtiyaçlarını karşılamaya hazırız ve Ermeni tarafının iddialarının hiçbir temeli yoktur” diye açıklama yaptı.
12 Aralık’tan itibaren Azerbaycan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Şehit ve Gazi aileleri, Rus barış güçlerinin Şuşa şehri çevresinde görev yapmasını protesto etmektedirler ve eylemleri hala devam etmektedir.
Azerbaycan sivil toplum temsilcilerinin ve ekolojik aktivistlerin son birkaç gündür Şuşa-Laçın yolunda yaptıkları protesto, Azerbaycan halkının haklı memnuniyetsizliğinin bir sonucudur ve sivil toplumun bu konumuna saygı duyulmalıdır. Bu protestonun amacı herhangi bir yolu kapatmak değil, yok edilmeye çalışılan yer altı veya yer üstu kaynaklarla, medeni irslerine ait abidelerin yok edilmesinin önlenmesi olduğu görülmektedir. Olaylara “Üç Maymunu” oynayarak veya Dünyaya “At Gözlüğü” takarak bakmanın anlamı olmamalıdır.
Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.